17 Temmuz 2011 Pazar

ÖĞRENİM GÖRMEK

ÖĞRENİM GÖRMEK

Aynı malzemeden kimi saraylar yapar, kimi gecekondu, kimi apartman, kimi villa yapar. Oysa malzeme aynıdır.” G.H.Leves

İnsan, hayatını okullarda kazanır. Öğrenim görmek, hayat mücadelesinde her insana yardım eden çok gerekli bir süreçtir. Her çocuk, hayatını kazanmak, varlığını yükseltmek, başarıya ulaşmak, toplumda sosyal bir statü, mesleki bir formasyon kazanmak için okula gitmek, öğrenim yapmak zorundadır. Hayatın gerçeği budur.
Her yıl milyonlarca genç, bu maksatla okula giderek eğitim öğretim sürecine katılmaktadır. Yaşamın ilk yıllarında üzerinde güvenle yürünecek en doğru ve en emin yol, okul yoludur. Okullar, gençliğin hayata hazırlanması için gerekli donanımların kazandırıldığı örgün eğitim kurumlarıdır.
Öğrenciler, okula hayat boyu ihtiyacı olan bilgi, beceri ve yeteneği kazanmak için giderler.
Bilgi, ışıkr; ışık alamayan bir oda nasıl aydınlanmaz, loş kalırsa, bilgiden yoksun kalan bir beyin de loş kalır, yeterince aydınlanamaz. Akıl, akıllığını yapmak için bilgiye muhtaçtır. Akıl, bilgiyle gelişip ortaya çıkar. Düşünce hayatımızın ana malzemesi bilgidir. Öğrenmek, akla bilgi eklemektir, öğrenmemek aklın gelişimini dondurmaktır.
Bilgi, bütün hünerlerin başı, zihinlerin aşır.
Bir okur, John Dewey’e soruyor:
-“Edindiğiniz bilgilerin size ne faydası oluyor?”
J.Dewey şöyle yanıtlıyor:
-“Şu faydası var ki, dağlara tırmanmaya yarıyor.”
Okur, bu cümlelerdeki anlamı algılayamamış olmalı ki tekrar soruyor:
-“İyi de dağlara tırmanıp da ne olacak?”
Bu defa J.Dewey çok güzel bir benzetme ile yanıt veriyor:
-“Bir dağa tırmanmak öteki dağları görebilmemize yardım eder.”
Gerçekten de öyle değil mi? Öğrenim yapmak,pkı dağa tırmanmaya benzer. İnsanın öğrenim derecesi arttıkça zihin kapasitesi yükselir, zihin kapasitesi yükseldikçe de ufku genişler.
Sevgili gençler, demek oluyor ki gençlik çağı, insanın kendini yetiştirme ve geleceğe hazırlanma çağıdır. Bu çağ ömür boyu devam etmez, bilakis çok çabuk geçer. Bu çağın size bir şeyler kazandırmadan geçip gitmesine asla izin vermeyiniz. Okul hayatında yeterli çaba ve gayreti gösterenler, seçtikleri hedefe doğru emin adımlarla tırmanma şansını yakalarlar. Geleceğiniz büyük ölçüde öğrenim hayatında göstereceğiniz gayret ve çabanın miktarına bağlıdır. Her öğrenci, bu gerçeği görmek, bilmek ve geleceğini düşünüp ona göre çalışmak zorundadır.
Aynı zamanda gençlik çağı, öğrenme kabiliyetinin en üst düzeyde olduğu bir çağdır. Gençlik çağı, her insanın altın çağıdır. Bu çağda sorumluluklarını bilip çalışanlar istedikleri hedefe kolayca ulaşırlar; ama bugünlerini boşa geçirenler, heves ve arzularının peşinden koşanlar, yani zamanlarıboşa israf edenler, geleceklerini düşünmeden tehlikeye atmış olurlar.
Bu yüzden bu altın çağın size bir şey kazandırmadan akıp gitmesine meydan vermeyiniz! Varlığınızı altına çevirmek için bu çağı iyi değerlendirmelisiniz. Ömrünün ilkbaharında öğrenimini ihmal edenler, daha sonraki mevsimlerin fazla işe yarayacağını sanmasınlar.
Geleceğinizi kazanmak, sizden başka kimsenin asıl görev değildir.
Fahri YAKAR
10.04. 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder