19 Aralık 2012 Çarşamba

AYRI DİL AYRI DEVLET DEMEKTİR

"Bugünkü Amerika'yı, siyahlar, Asyalılar, Afrikalılar, Spanikler vb. oluşturur." ABD Başkanı Obama
Her ülkede öğrenim dili, o devletin resmi diliyle yapılır. Resmi dil, tüm ulus devletlerinde tektir. ABD'de yetmiş etnik grup vardır; ama devletin resmi dili İngilizcedir. Eğitim, devletin resmi dili olan İngilizce ile yapılır. Fransa'da resmi dil de, öğrenim dili de Fransızcadır. Türkiye'de resmi dil,  Türkçedir.  Öğretim dili de Türkçe ile yapılmaktadır.
Devletin görevi,  okullarda devletin resmi dilini öğretmektir, ana dilleri değil.   
           "Türklüğün vicdanı bir, dili bir, vatanı bir;
           Fakat hepsi ayrılır, olmazsa lisanı bir."(*)
           Bir devleti, terör bölmez, bölerse dil ayrılığı böler.
           Kürt sorununun mimarlarından olan sözde liberal yazarlardan biri, geçen gün köşesinde bakın ne yazıyordu:
"Anadilde eğitim, ' Kürt' dilinde eğitim, artık en temel,  en basit haklardan biridir. Türkiye'nin bundan kaçınmaması gerekir."
Bu düşünce; ancak  'gaflet ve dalaletle' açıklanabilir.
Resmi dilin yanında, bir başka dilin eğitim dili olmasını istemek, o dilin resmi dil olmasını istemekle aynı anlama gelir. Bu da ulusal birliğin ve üniter yapının bölünüp parçalanmasına zemin hazırlar. Bu tür istekleri, masum istekler olarak kabul etmek veya algılamak, en azından gaflettir.
Bu uygulamanın dünyada birçok örneği var. Mesela: İspanya'nın yaklaşık 7 milyon nüfusa sahip ve 32 bin metrekarelik alanını kaplayan Katalonya'da Katalanlar, önce İspanya Başbakanı L. R. Zapatero'nun verdiği tavizlerle Katalanca'nın eğitim dili olarak kabul edilmesini ve bu suretle Katalanca'nın kamusal alana girmesini sağladılar. Daha sonra da Katalanca'ya resmi statü kazandırdılar. Bunun devamında bölgede yerel yönetimin yetkileri de artırılarak Katalonya, 'demokratik özerkliğe' kavuşturuldu. Bugün gelinen noktada ise Katalanlar, verilen özerklikle de yetinmeyerek İspanya'dan ayrılmak ve ayrı bir devlet kurmak istiyorlar.
Yine yakın tarihte Finlandiya örneği de var.  Finlandiyalılar, önce Fince'yi eğitim dili diye kabul ettirdiler. Daha sonra da, Fince'ye, resmi statü kazandırarak, özerklik istediler. Bugün Finlandiya ayrı v e bağımsız bir devlettir.
Türkiye Cumhuriyetini kuranlar, devleti sağlam bir yapıya kavuşturmak için enine boyuna düşünmüşler ve devleti ‘tek dil, tek millet, tek bayrak, tek vatan' temeli üzerine bina etmişlerdir. Bu temel ilkeler,Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dayanaklarıdır. Bu ilkelerden taviz vermek, Cumhuriyet'in dayandığı temel kolonları yıkar, ülkeyi bölünmeye götürür.
  

Fahri Yakar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder