2 Aralık 2013 Pazartesi

ÖFKE VE SABIR

 
                                             
           Öfke, nefsani duyguların başında gelir. İnsanın aklını başından alacak kadar güçlü, güçlü olduğu kadar da zarar verici bir duygudur. Öfke gelince akıl yerinden fırlar gider, göz kararır, göğüs daralır ve sinirler yay gibi gerilir. Bu durumda insanın kendine hâkim olması, sakin, makul ve mantıklı davranması güçtür. Bu psikoloji içindeki bir insanın gözü bir şeyi görmez, ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemez, isabetli karar veremez. Öfkenin pervaneleri, aklın motorlarından daha hızlı çalışır. Bu yüzden öfkelenmek, mesele çözmez, durumu eskisinden daha berbat bir hale getirir. Öfkeden mümkün mertebe uzak durmak  gerekir.

Halk arasında öfkeyle ilgili söylenmiş pek çok söz vardır.

Bunlardan birkaçını söyleyelim:
“Öfke gelir göz kızarır, öfke gider yüz kızarır.”
“Öfkeyle kalkan zararla oturur.”
“Öfkenin önü delilik, sonu pişmanlıktır.”   
Bu konuda Çinliler’ in de güzel bir sözü vardır.
Çinliler:
“Öfkeye kapılmak yerine sabır gösterirseniz, yüz gün üzüntü çekmekten korunmuş olursunuz”   derler.
Aslında öfkeyi savmanın da yol ve yöntemleri vardır. Bu yollardan biri öfke anında bir durup ve derin bir nefes alıp tebessüm etmektir. Tebessüm öfkenin etkisini geçiren en iyi ilaçtır. Şeytanı size zarar vermekten uzak tutar. Dolayısıyla, öfkenin yol açacağı zararı önler.
Bir başka yol, öfkeye kapılmak yerine ya mizaha başvurmak, ya da güzel bir söz bulup söylemektir. Mizah da, güzel söz de öfkeyi yumuşatır. Gönül alıcı güzel bir söz, güz mevsimini bile yaza dönüştürür.
Üçüncü yol ise, sabırlı olmak ve hoşgörülü davranmaktır. Sabır, öfkenin bir çeşit panzehridir. Sabır göstermek, hoşgörülü olmak, aynı zamanda bir olgunluk emaresidir. Olgun insanlar, olmuş olanın güzel yanını görürler, sabırlı ve hoşgörülü davranırlar. Sabır ile dikenler güle, öfkeler fazilete dönüşür.
Bilhassa ülke seçim ortamına girerken siyasetçilerin öfke kontrolü yapmalarında fayda var. Zira siyasetçilerin öfkesi, çevreye sirayet etmekte ve toplumu yay gibi germektedir.
Tabloyu bir anekdotla tamamlayalım.  
Bir gün Hazreti İsa’ya sormuşlar:
-“Bu dünyada en dehşet verici şey nedir?”
Hz. İsa şöyle cevap vermiş:
           -“Allah’ın gazabıdır.”
-“Peki, Allah’ın gazabından nasıl korunuruz” demişler.
-“Kendi öfkenize hâkim olmakla…” diye cevap vermiştir.
Fahri YAKAR

 

 

 

        
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

 












 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder