Öfke, nefsani duyguların başında
gelir. İnsanın aklını başından alacak kadar güçlü, güçlü olduğu kadar da zarar
verici bir duygudur. Öfke gelince akıl yerinden fırlar gider, göz kararır,
göğüs daralır ve sinirler yay gibi gerilir. Bu durumda insanın kendine hâkim
olması, sakin, makul ve mantıklı davranması güçtür. Bu psikoloji içindeki bir
insanın gözü bir şeyi görmez, ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemez, isabetli
karar veremez. Öfkenin pervaneleri, aklın motorlarından daha hızlı çalışır. Bu yüzden öfkelenmek, mesele çözmez, durumu eskisinden daha berbat bir hale
getirir. Öfkeden mümkün mertebe uzak durmak gerekir.
Halk arasında
öfkeyle ilgili söylenmiş pek çok söz vardır.
Bunlardan
birkaçını söyleyelim:
“Öfke gelir göz kızarır, öfke gider yüz
kızarır.”
“Öfkeyle kalkan zararla oturur.”
“Öfkenin önü delilik, sonu
pişmanlıktır.”
Bu konuda Çinliler’ in de güzel bir sözü
vardır.
Çinliler:
“Öfkeye kapılmak yerine sabır
gösterirseniz, yüz gün üzüntü çekmekten korunmuş olursunuz” derler.
Aslında
öfkeyi savmanın da yol ve yöntemleri vardır. Bu yollardan biri öfke anında bir
durup ve derin bir nefes alıp tebessüm etmektir. Tebessüm öfkenin etkisini
geçiren en iyi ilaçtır. Şeytanı size zarar vermekten uzak tutar. Dolayısıyla,
öfkenin yol açacağı zararı önler.
Bir başka
yol, öfkeye kapılmak yerine ya mizaha başvurmak, ya da güzel bir söz bulup
söylemektir. Mizah da, güzel söz de öfkeyi yumuşatır. Gönül alıcı güzel bir
söz, güz mevsimini bile yaza dönüştürür.
Üçüncü yol
ise, sabırlı olmak ve hoşgörülü davranmaktır. Sabır, öfkenin bir çeşit
panzehridir. Sabır göstermek, hoşgörülü olmak, aynı zamanda bir olgunluk
emaresidir. Olgun insanlar, olmuş olanın güzel yanını görürler, sabırlı ve
hoşgörülü davranırlar. Sabır ile dikenler güle, öfkeler fazilete dönüşür.
Bilhassa ülke
seçim ortamına girerken siyasetçilerin öfke kontrolü yapmalarında fayda var.
Zira siyasetçilerin öfkesi, çevreye sirayet etmekte ve toplumu yay gibi
germektedir.
Tabloyu bir
anekdotla tamamlayalım.
Bir gün
Hazreti İsa’ya sormuşlar:
-“Bu dünyada
en dehşet verici şey nedir?”
Hz. İsa şöyle
cevap vermiş:
-“Allah’ın gazabıdır.”
-“Allah’ın gazabıdır.”
-“Peki,
Allah’ın gazabından nasıl korunuruz” demişler.
-“Kendi
öfkenize hâkim olmakla…” diye cevap vermiştir.
Fahri
YAKAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder