25 Kasım 2014 Salı

AZ KALDI

Hayat pahalılığı, en çok dar gelirlileri ve emekliyi vuruyor. Bir hafta önce satın aldığınız bir şeyi, bir hafta sonra aynı fiyatla alamıyorsunuz, yeni bir zamla karşılaşıyorsunuz. Çarşı, Pazar yangın yeri gibi insanın elini yakıyor. Pahalılık, sırtınızda taşıdığınız yük gibi, gittikçe artarak ağırlaşıyor.
Zamlara dair eski bir hikâye vardır, onu anlatayım:
Zamanın padişahı,  bir gün vezirini çağırır;
-"Halktan aldığım vergilere yeni bir zam daha yapmayı düşünüyorum" der.
-"Aman efendim, zaten yeni zam yaptık" diyecek olur vezir;
Padişah gürler...
-"Sana ne diyorsam onu yap!"
Vezir, çaresiz padişahın söylediğini yapar...
Vergileri tekrar zamlandırır.
Zamdan sonra padişah yine sorar;
"Nasıl vaziyet?"
 Vezir gayet üzgün:
-"Şevketli sultanım, halk çok mutsuz, kara kara düşünüyor..." cevabını verir.
Padişah;
-"Sen miktarı biraz daha arttır öyleyse" der.
Vezir padişahın bir bildiği vardır diyerek, yine vergileri attırır...
Sonunda vezir bakar ki, aylardır kara kara düşünen halk, bir anda hareketlenip, gülüp oynamaya başlamış.
Sonucu merak eden padişah, vezire sorar:
-"Padişahım, sormayın halk sokaklara dökülüp gülüp oynamaya başladı..." der.
Padişah:
-"Tamam, şimdilik orada duralım!  Artık bundan sonra yapacağın hiçbir şeyin etkisi olmaz..."
 Sanırım bu noktaya doğru gidiyoruz, "Bundan sonra ne olacaksa olsun, artık fark etmez" noktasına az kaldı.
 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder